Yemek dediğimiz şey sadece karın doyurmak değildir; biraz duygu, biraz anı, biraz da “bugün ne yesek” krizinin tatlı çözümüdür. İşte bu noktada baharat sahneye çıkar ve yemeğe yön verir. Bazen tatlı bir şarkı söyletir damakta, bazen de öyle bir acı patlatır ki gözünden yaş getirir.
Türkiye’de baharatın yeri bambaşka. Osmanlı mutfağında da vardı, köy ocaklarında da. Hatta çoğu zaman bir şehrin mutfağını, kullandığı baharatın dozu belirler. Adana’da mesela... Orada baharat ölçü değildir, hayat felsefesidir. Erkek arkadaşım acı olmadan yemekten tat almadığını söylüyor. Bazen düşünüyorum, acaba biraz mazoşist mi? Sonra aklıma geliyor: “Yok ya, kesin Adanalı genlerinden gelen bir şey bu!”
Ben Kahramanmaraşlıyım. Bizim mutfak desen tam bir baharat şenliği. Maraş biberi, tarhana, sumak derken, yemeklerimizin tadı baharattan geçilmez. Ama kabul edelim, her bölgede böyle değil. Karadeniz’de baharatsız balık, Ege’de ise baharatsız zeytinyağlılar gayet normal. Yani baharat aslında damak zevkini değil, kültürü de anlatıyor.
Son yıllarda ise baharatlar resmen dünyayı gezmeye başladı. Anadolu’nun kekik ve pul biberine, Hindistan’dan zerdeçal, uzak diyarlardan matcha eşlik ediyor. Gelenekle yenilik aynı tencerede kaynıyor. Bir örnek mi? Mersin’de bir makarna ustası vardı; yedi baharatı harmanladı, köri ve kremayla öyle bir makarna yaptı ki, herkes tarifin peşine düştü. Ama o reçetesini sakladı, patentini aldı. Çünkü baharat bazen sadece tat değil, koruman gereken bir hazine.
Baharat karışımları işin en eğlenceli kısmı. Karabiber ve kimyon etin havasını değiştirir, sumak ve nane salataya “serin bir kişilik” katar, tarçın ve karanfil tatlıya “kış akşamı romantizmi” ekler. Baharatsız yemek lezzetlidir elbet ama baharatlısı bence her zaman daha heyecanlıdır.
2025’in sofralarında öne çıkan baharatlara da bir kenara not düşelim:
- Zerdeçal: Altın rengiyle şifacı.
- Sumak: Ekşisiyle ferahlık katıyor.
- Pul biber: Acı sevenlerin sonsuz aşkı.
- Kekik: Etin gizli kahramanı.
- Karabiber: Dünya mutfaklarının zamansız klasiği.
Kısacası baharat, mutfağın influencer’ı. Yemeğe yorum katıyor, kimlik kazandırıyor, damaklara renk veriyor. İster sade sevin ister baharatlı... Ama şunu unutmayın: Baharat varsa hayatın tadı biraz daha güzel.
Yemeklerinizden baharat, hayatınızdan gülücük eksik olmasın!
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın.
İsmihan Akkök