Bir kültürü yemek yoluyla anlamak ilginç bir süreçtir. Çünkü bir şeyin nasıl yapıldığı, içinde hangi malzemeler var veya neden belirli bir şekilde adlandırıldığı gibi bu soruları sorulmaya başlandığında, elde edilen cevaplar sadece mutfağı veya o yemeğin kimyasını öğrenmenin ötesine geçer. Bu cevaplarda yemek bize kültürlerin dünyaya ve yaşama yaklaşımı hakkında bir şeyler anlatır. Sonuç olarak, yemeğin sembolik olarak anlamlar yarattığımız, yönettiğimiz ve başkalarıyla paylaştığımız bir iletişim yöntemi olarak da işlev gördüğünü söyleyebiliriz.
Kültürü, alışkanlıkları, ritüelleri ve geleneği anlamak; yiyecekler ve insanların yiyeceklerle olan ilişkileri aracılığıyla keşfedilebilir. Şekli, onun çeşitliliğini, hiyerarşisini ve düzenini, aynı zamanda hem birliğini ve beraberliğini ifade etmesine yardımcı olur. Gıda aynı zamanda bireysel kimliğin merkezinde yer alır. Bireyler tükettikleri gıdalarla biyolojik, psikolojik ve sosyal olarak inşa edilir.
Yiyecekler aynı zamanda topluluklarda insanlar arası saygının ifade edilmesini sağlayan en önemli araçlardan biridir. Ne tükettiğimiz, tükettiklerimizi nasıl elde ettiğimiz, yemekleri kimin hazırladığı, sofrada kimlerin ne şekilde oturduğu kimin yemek yemeye başlaması birer iletişim ve kültürlerin kendilerini ifade ediş şeklidir. Sadece fiziki beslemenin ötesinde, ne yediğimiz ve kiminle yediğimiz, bireyler, topluluklar ve hatta ülkeler arasındaki bağları teşvik eder ve güçlendirir.
Bir ailenin geleneklerinin, kurallarının ve aile içi rollerin anlaşılmasında yemekle olan ilişkileri en önemli göstergelerden biridir. Yemek aileyi tanımlamada büyük rol oynar. Aile bireylerini çevreleyen tutumlar, uygulamalar ve ritüeller ailenin iç dinamiklerini keşfetmemize yardımcı olur.
Türk kültüründe yemek; pişirme ve saklama yöntemlerinden, örneğin Kars kazının buzda kurutulması vb. Yeme-içme ritüellerin örneğin İç Anadolu arabaşı yemeği. Yemeklerde kullanılan tüm gıdaların evcilleştirilme dönemleri, örneğin Çatalhöyük kazılarında insanlarının dişlerinin hep çürük olduğu ortaya çıkarılmış. Sebebi ise Konya ovasının buğday ambarı görevi görmesi ve yemeklerinin sürekli olarak karbonhidrat ağırlıklı olması. Törenler ve kültürel ritüeller. Örneğin Aşure dağıtım kültürü
Sonuç olarak, bir kültürü yemek yoluyla anlamak ilginç bir süreçtir. Çünkü bir şeyin nasıl yapıldığı, içinde hangi malzemeler var veya neden belirli bir şekilde adlandırıldığı gibi bu soruları sorulmaya başlandığında, elde edilen cevaplar sadece mutfağı veya o yemeğin kimyasını öğrenmenin ötesine geçer. Bu cevaplarda yemek bize kültürlerin dünyaya ve yaşama yaklaşımı hakkında bir şeyler anlatır.
Sonuç olarak, yemeğin sembolik olarak anlamlar yarattığımız, yönettiğimiz ve başkalarıyla paylaştığımız bir iletişim yöntemi olarak da işlev gördüğünü söyleyebiliriz. Kültürü, alışkanlıkları, ritüelleri ve geleneği anlamak, yiyecekler ve insanların yiyeceklerle olan ilişkileri aracılığıyla keşfedilebilir.
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın…
Burcu Arslan
Atilla Akbaba
Posted 28.1.2022 23:09:40Güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık.
Gurme Akademi Yönetici
Posted 28.1.2022 23:09:40Teşekkür ederiz
Nuray Kıvrak
Posted 29.1.2022 12:10:56Tebrikler! Çok lezzetli bir yazı olmuş.😋
Gurme Akademi Yönetici
Posted 29.1.2022 12:10:56Teşekkür ederiz...