Bilimsel Yönüyle Vücudu Arındırmak ve 2 Sağlıklı Tarif
Günlük yaşamımızın temposunda duş almak, giysilerimizi yıkamak veyahut dişlerimizi fırçalamak gibi uğraşılarımız bizler için önemi çoktan kanıtlanmış, sorgulamadan yaptığımız rutin faaliyetlerdir. Bizler vücudumuzun dıştan güzel ve özenli gözükeceği tüm faaliyetleri ivedilikle planlar ve daima yerine getirirken aslında çarklı dişli kusursuz bir sistem şeklinde çalışan ve hergünümüzü kendi dinçlik seviyesi ile şekillendiren iç bünyemizi maalesef gözden kaçırırız. Bedensel sistemimizi oluşturan herşeyden bahsediyorum! Dolaşım sistemimiz, sindirim sistemimiz, boşaltım sistemimiz.. Bunların hepsi bir bütün şeklinde çalışıyor ve bize yaşamımızda ihtiyaç duyduğumuz konfor alanını sağlıyor. Peki biz onlara yeteri kadar özen gösteriyor muyuz? Bunu hiç düşündünüz mü?
“Malesef” ya da “Hayır” der gibi cevaplar verdiğinizi duyar gibiyim.Evet, ihmal ediyoruz unutuyoruz. Şu gerçeğin farkına bir an önce varmamız lazım, eğer içimizdeki tüm fonksiyonlar düzgün ve yararlı şekilde işemeşse dışımıza gösterdiğimiz fazla ilginin bir önemi kalmayacak.
Vücudumuz gün içerisinde ve özellikle %70 ini gece meydana getirdiği işleyişinde birtakım atıklar yaratıyor. Bunlara üre ve toksinler diyoruz. Üreyi bildiğiniz gibi boşaltım sistemimiz ile dışarı atabiliyoruz büyük ölçüde, lakin toksinler? Onlar için üretmemiz gereken çözüm önerileri anlık değil sabit ve sürekli olmalı.
Özellikle kötü ve sağlıksız, öğün zamanları belli olmayan beslenme tarzımızdan kaynaklı meydana gelen bu toksik oluşumlar hem kısa vadede hem de uzun vadede hayat kalitemizi düşürüyor. Kısa vadede mide bulantısı ,mide ağrısı, halsizlik, iştahsızlık yada fazla iştah gibi semptonlara sebep olurken uzun vadedeki etkileri hepimizi sarsacak kadar büyük zararlara sahip..
Peki bu oluşumlardan kurtulmak ve gün içerisinde çok daha dinç, enerjik hissetmek için neler yapabiliriz?
İşte bu yazıda tam olarak bunlardan bahsedeceğim ve sizlere vücut arındırıcı bir çorba yanında rafine şekersiz ,tadınca lezzetine inanamayacağınız bol lif içerikli bir tatlı reçetesi vereceğim.
Öncelikle herşeyin organiğini tüketmeye gayret etmelisiniz. Her zaman hayatınızda uyguladığınız beslenme tarzından maliyet olarak bir tık daha pahalı dönütü olan bu ürünlerin sağlığınızda yarattığı olumlu etkiyi farkedince asla vazgeçemeyeceksiniz..
Bol su için! Vücudunuzun ihtiyacı olan suyu ondan esirgemeyin. Beden kitle endeksinize göre bu miktar değişiklik göstermekle beraber en az 2 litre, özellikle sabah uyanınca ve gece uyurken bir büyük bardak suyu içmeyi muhakkak ihmal etmeyin. Yoğun baş ağrısı çekenlerin, uykusuzluk problemi yaşayanların,gün içinde sık yorulanların buna davetiye çıkarak en zayıf yönleri su içmemeleridir unutmayın!
Lifli gıdalara yönelin! Lif suyun en büyük yardımcısıdır. Suyun vücudunuzdan uzaklaştırılmasına katkıda bulunduğu zararlı besinlerin bu sürecini, boşaltım yoluyla hızlandırır. Kabızlık probleminin de en büyük çözümüdür.
Kahve ve alkol tüketmeyin ya da az sıklıkla tüketin. Günde içilen bir fincan türk kahvesinin metabolizmaya yararlı olduğu kanıtlanmış olsa da diğer karışık kahveler hakkında henüz bu kadar net bir tez yok. Eğer kahve içmeyi seviyorsanız tercihen en doğalından günde sadece 1-2 kez, şarap tarzı alkollü içeceklerden hoşlanıyorsanız da erken yenen akşam yemeğinin yanında yarım kadeh gibi bir miktar vücudunuzu rahat ettirecektir. Bu tarz içecekleri fazla tüketmeniz karaciğer ve böbreklerinizi fazla yorarak uzun vadede çeşitli hastalıklar ile karşılaşmanıza sebep olabilir.
Öğün saatlerinize dikkat edin! Vücudumuzun saati algılayamadığına dair yanlış bir görüş bulunsa da bu harikulade sistem aslında bizlerden çok daha donanımlıdır ve çalışma saatlerini uykuda olduğumuz saatlere entegre ederek tüm zaman düzenimizi ortalama olarak bilir. Akşam 9 ve sonrası vücudunuzun artık kendini dinlenme ve uyku moduna aldığı dolayısıyla, gün içinde tükettiğiniz besinleri sindirme işini yavaş yavaş sonlandırdığı rahatsız etmemeniz gereken bir saattir. Fakat ne yazık ki biz Türk insanı olarak gece yemelerinden büyük keyif alırız ve bol kaşarlı sucuklu tostlar, ağır tatlılar, çok şekerli meyveler gibi ne kadar sindirimi yorucu besin varsa bu saatlere bırakırız. Sonuç olarak vücut uyku halinde de aslında çalışma temposuna girer ve ertesi sabah yataktan yorgun,halsiz uyanırız. Bu çok önemli bir döngüdür. Kahvaltınızın, öğle yemeğinizin, ara öğünlerinizin hepsinin ortalama bir saat aralığı olmalıdır ki vücut buna göre kendi düzenini kursun ve metabolizmanızı doğru şekilde çalıştırsın.
Evet, tüm bu bilgilerden sonra benim son zamanlarda keyifle tükettiğim 2 reçeteye gelelim. Evlerinde mutfak tartısı bulunmayanlar için ölçüleri ev tipi vereceğim kolaylık olması adına.
Metabolizma Hızlandırıcı & Toksin Atıcı Sebze Çorbası
Malzemeler;
2 kabak
2 soğan
1 domates
2 kapya biber
2 yemek kaşığı bulgur veya kinoa
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 avuç nane, 1 avuç maydonoz, 1 avuç dereotu
Dilediğiniz baharatlar. (önerim kimyon pul biber karabiber tuz ve sarımsak)
Yapılışı;
Detox yani vücudumuzu arındırma amaçlı kullanmak tüketmek istediğimiz bir çorba olmasından mütevellit herhangi bir kavurma işlemine tabii tutmayıp sadece tüm sebzeleri üzerilerini 1 parmak kadar geçecek su ile beraber haşlıyoruz. Haşlama işlemi bittikten sonra blender'dan geçiriyoruz ve baharatlarını ilave edip 1-2 taşım kaynatıyoruz. Bu kadar. Yanına biraz yoğurt ile beraber enfes bir öğün.
Rafine Şekersiz Supangle Tadında Sağlıklı Puding
Malzemeler;
3 yemek kaşığı tam buğday yada yulaf unu, yulaf ezmesi
5 adet hurma
1 silme yemek kaşığı kakao
1 tatlı kaşığı bal (hurmaların tatlılığı yeterse eklemeye gerek yok)
1,5 bardak süt
Yapılışı;
Yulaf unu,ezmesi yada tam buğday unu; hangi malzememiz varsa bir tavaya alıp 1,5 su bardağı sütü ekleyerek çekene dek pişirelim. Bu esnada hurmalarımızda sıcak suda beklesinler. Yulafımız sütü çekince blendıra alalım ve üzerine kakaoyu, hurmayı ekleyelim . Güzelce çektirelim. Bu reçetede ben bala gerek duymuyorum, siz çektikten sonra tadına bakın eğer ihtiyaç duyarsanız ekleyebilirsiniz. Karışımı ikiye bölüp birini ara öğününüzde kahvenizin yanında tüketebilirsiniz. Tadı sıcak da güzel, ertesi güne kadar dolapta bekleyince de çok güzel. Normal pudingten hiçbir farkı olmayacak tat olarak. Afiyet olsun!
Bugünkü yazım bu kadardı. Umarım okuyanlarda bedenlerinin sağlığı hakkında bir farkındalık yaratabilmişimdir.
Sevgiyle ve sağlıcakla kalın...
Leyla Günbay