Sanat
Sanat, kişinin ruhsal doyum noktasına ulaşması güzelliği, doğruyu, duyguyu, düşünceyi dış dünyaya aktarıp somut ve nesnel bir eser ortaya çıkartarak hem insanlığa fayda sağlaması hem de kişinin duygusal ve duyusal açıdan tatmin olması için yapılan her türlü faliyet ve ortaya çıkartılan ürünler olarak tanımlayabiliriz.
Estetik
Estetik, insanlarda güzellik kavramını çağrıştıran ve insanların güzellik algılarına göre ortaya çıkan duyusal algı diyebiliriz. Aynı zamanda felsefe dalı olarak incelenen estetik kavramı sadece güzellik anlayışıyla incelendiği için alanı oldukça daralmıştır. Fakat zamanla bu görüş değişmiş ve buna karşı çıkan filozoflar olmuştur. Kendi düşünceme göre estetik insanların ve yaşadığımız bu hayatta ki tüm nesnel, öznel, duyusal kavramları ifade eder. Hayatımızın her alanında estetik kavramı var ve buna göre yaşantımızı şekillendiriyoruz. Giydiğimiz kıyafetler, konuşma tarzımız, davranışlarımız, sosyal medyada kendimizi nasıl tanıtıp gösterdiğimiz,insan ilişkilerimiz bunların hepsi estetik bakış açısı ve insanların bizleri nasıl görmek istediği nasıl bir estetik hayat anlayışına sahip olduğumuzla ilgili konulardır.
Hayatımızı böylesine ele geçirmişken ve sürekli başkalarının estetik yaşam tarzına özenip onlar gibi görünmeye çalışırken bu kavramın sadece güzellik üzerine ele alınıp daraltılması doğru değildir.
Gastronomi ve Mutfak Sanatları ile Sanat, Tasarım ve Estetik İlişkisi
Gastronomi alanına baktığımız zaman gıda biliminden öte hem sanat hem estetik hem de mutlak bilgiyi kapsayan bir bilim dalı, aynı zamanda sanat öğesidir. Bilim dallarından kimya, biyoloji, fizik, tarih, sosyoloji gibi birçok alanı içine dahil eder. Mutlak bilgi ve bilim kullanılarak yemeğin pişirilme teknikleri, gıdaların biyolojik yapısı incelenirken; örneğin çok katlı düğün pastası yapılırken fizik kurallarından yardım alınır. Yapım aşaması bittiği zaman işin görsel kısmına geçilir ve sanat, estetik kavramları karşımıza çıkar. Yemek yemek aç olunca mideyi doldurmak için yapılan bir eylemden daha çok aynı zamanda insanın gözünü, ruhunu doyurması işidir.
Erosun’un güzellik kavramı nasıl beden güzelliğiyse gastronomide ki güzellik kavramı da tabağı beden olarak algılayıp ortaya çıkan bir beden güzelliğidir. Aşık olurken insanların ilk bedenleri sonra ruhu ilgimizi çeker tabaktaki mantıkta bu ilk görsel olarak göze hitap eder sonrasında lezzetliyle damak tadımıza en son aldığımız lezzetle beraber haz duygusunu uyandırır ve ruhumuza işler. En başta sanat için yaptığım tanımda insanların ruhsal ihtiyaçlarını ve doyumlarını karşılaması, iç dünyalarındaki düşünceleri, duyguyu somut olarak dış dünyaya aktırıp ortaya bir ürün çıkarması olayı demiştim.
Gastronomi bilimide tam olarak budur. Bir ressam ortaya tablo çıkarmak için nesnel aletler aracılığı ile (tuval, boyalar, fırçalar) içindeki dünyayı dışa vurur. Bizler ise gıdaları kullanarak iç dünyamızı tabaklara yansıtırız. Bu hem ruhsal doyumumuzu sağlayarak haz almamızı sağlıyor hem de diğer insanlarla bu tabakları paylaşarak onlar sunarak hem biyolojik hem ruhsal olarak doyum sağlamalarını hayata daha pozitif bakmalarını sağlıyoruz.
Sonuç olarak insanların en mutlu olduğu zamanlar en sevdiği kişilerle sevdiği yemekleri tüketerek geçirilen zamanlardır. Biz de bunu zirveye çıkarmak için sanatımızı icra ederek ortaya güzel tasarımlar çıkarmak ve onların mutluluklarını arttırmak için çalışıyoruz. Umarım teknolojinin gelişmesi ile mutfak sanatları ve insan ilişkileri arasındaki bağ kopmaz.
En güzel sofralarda görüşmek dileğiyle…
Rabia Aydemir