Bu yazımda sizlere son zamanlarda ülkemizde de rağbet görmeye başlayan yeni trend Raw Food ve dolayısıyla Veganizm'den bahsetmek istiyorum.
Raw food, doğanın bize sunduğu sebze ve meyvelerle insana dayalı bir diyetin en saf halidir. Bu tür beslenme şekli herkes için uygun görünse de tartışmaya açık bir konudur. Riskli noktalar bulunduğundan, uzman hekimlere danışmadan bu tür bir beslenmenin uygulanması önerilmemektedir.
Raw veganizm nedir?
Bu beslenme biçimini uygulayan kişiler hem vegandırlar, hem de sadece raw food'la beslenirler.
Kısa dönemde raw beslenmenin faydaları olsa da uzun dönemde bazı negatif sonuçları olabiliyormuş. Uzman görüşlerine göre, uzun dönemde kanda iyi kolesterol denilen HDL seviyesini düşürüyor ve B12 eksikliğine neden olabiliyor. Artı yön olarak ise yine kandaki kötü kolesterol seviyesini düşürüyor. Yine uzun dönemde diş problemlerine neden olacağını gösteren çalışmalar mevcut.
Aynı zamanda raw beslenmenin vücut yağ oranını azaltması gibi bir faydası var ama yine uzun dönemde yağ oranının çok azalmasına bağlı olarak kadınlarda menstural cycle (adet döngüsü) düzensizliğine neden olabiliyormuş. Genelde raw beslenenlerin diyetlerinde protein, d vitamini ve kalsiyumu yeteri kadar alamayacaklarını düşünüyormuş uzmanlar.
Peki bu akıma uyan kişiler neler tüketiyor?
Çiğ vegan beslenmede hiçbir hayvansal gıda tüketilmez. Çimlendirilmiş tohumlar, kurutulmuş gıdalar, mevsimine göre sebze ve meyveler tüketilir. Genetiğiyle oynanmış gıdalar ise uzak durulur. Özet tüketilecek her gıda doğal olmalıdır. Ayrıca bu mutfakta kuru bakliyatlar (çimlendirilmiş olanlar hariç) pişirilmiş gıdalar bulunmaz. Alternatif olarak soya, badem, hindistan cevizi, kaju, fındık ve susam gibi ürünler de tüketiyorlar. Gıdalar dehidratör yardımıyla kurutma işleminden geçirilir.
Avantajlarından bahsedecek olursak;
Tükettiğimiz her yemekte vitaminler, mineraller, bakteri ve enzimler var. Alkollü, kafein, bu tür ürünlerden dolayı karaciğerin düzgün çalışmasını desteklemek için kullanılmaz. Ham beslenme ruhsal ve fiziksel olarak daha mutlu ve sağlıklı bir insan olmanıza yardımcı olur.
Ham gıda nedir?
Çiğ yemek; çiğ sebzelerin, meyvelerin, kuruyemişlerin ve yağlı tohumların tüketilmesine dayanır. Enzim aktivitelerinin yemek pişirerek öldürüldüğü görülmüştür. Bu nedenle, pişmiş yiyeceklerin hem sindirim, hem de vücuda faydası açısından yeterli olmadığı düşünülmektedir. Genel olarak, proteinli yiyecekler ve hayvansal yiyecekler çiğ gıda veya canlı beslenme olarak adlandırılan prensipte tüketilmez ve gıdalar maksimum 40-45 dereceye kadar pişirilir.
Çiğ besin tercih ederken dikkat edilmesi gereken 3 önemli nokta: Besinler dondurulmuş olmamalı, organik tercih edilmeli ve kesinlikle pestisit ve GDO içermemelidir.
Bu diyet proteinden fakir görünüyor. Peki protein ihtiyacımızı nasıl karşılayabiliriz?
Fındık ve diğer yağlı tohumlar, tahıllar, kurubaklagiller kaliteli bitkisel protein kaynaklarıdır.
Vegan ve çiğ beslenme akımı arasındaki fark nedir?
Aslında ikisi de diyetten ziyade bir yaşam biçimidir. Veganlar, et ve et endüstrisine tamamen karşıdır. Gıda dışında hayvansal kaynaklardan el edilererek ve deney yapılarak kullanan ilaç, makyaj ürünleri, kürk, deri ve yün gibi ürünleri asla kullanmazlar. Raw food ise ateş ve ısıyla pişirmeye karşıdır. 47 derece üzerinde pişen hiçbir ürünü tüketmezler. Daima organik besinler tüketmeye çalışırlar.
Bir diyetisyen arkadaşımdan aldığım bilgiye göre bu akımın bir de kuralları varmış.
Yemek esnasında meyve tüketilmemeli ve su içilmemelidir. Yemekten sonra yarım saat boyunca su içilmemeli fakat gün içinde bolca su tüketilmelidir. Yemek sırasında kafeinsiz ılık çay tüketilmeli, kahve ve alkolden tamamen uzak durulmalıdır.
Ee tabi ki faydaları da mevcut.
Enerjik olmanızı ve daha kaliteli uyku uyumanızı sağlar. Hücre yeniler ve yapılandırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Anti-aging (yaşlanma sürecini yavaşlatma) özelliği vardır. Sindirim kolaylığı sağlar. Doğal kilonuza döndürür. Parlak bir cilde sahip olmanızı sağlar. Saç ve tırnaklarınızı güçlendirir. Metabolizmayı toksinlerden arındırır.
Sürç-i lisan ettiysem affola.
Yeni yazımda görüşmek üzere sağlıcakla kalın...
Ercan Erkocaaslan