Bugün sizlere incirin hikayesinden, eşsiz lezzetinden ve elbetteki faydalarından biraz alıntı yaparak, biraz da bilgilerimden yola çıkarak bir yazı paylaşmak istiyorum. Umarım keyif alarak okursunuz.
Yunan Mitolojisin’de incir ağacının koruyucu özelliği mevcuttur. Efsaneye göre tanrıların ve insanların babası olarak adlandırılan, yıldırımların efendisi Kral Zeus, babası Titan olan Kronos’u mağlup ederek Anadolu’ya yerleşir ve babasını tutsak alır. Büyükannesi Gaia bu duruma oldukça üzülür ve önceleri desteklediği koruduğu Zeus ile savaşa girer. Fakat artık fazlasıyla güçlenen Zeus yıldırımlarıyla Gaia’nın peşine düşer. Bu durumun üzerine Gaia’nın oğlu Titan Sykeus, yerin altından bir incir ağacı çıkarır ve annesi Gaia’yı incir ağacının altında tutarak Zeus’un yıldırımlarından korur.
İncir ağacı rivayete göre yaklaşık 80 milyon yıldır yeryüzümüzde bulunan eski bir ağaç türüdür. 5000 yıl önceki Sümer yazıtlarında dahi adı geçen bir ağaç türüdür.
Bu kadar efsanelerden ve geçmişten bahsetmek yeter diyelim ve dönelim günümüze. Biraz da incirin faydalarından bahsedelim. Yazının altında size sürpriz bir tarifim var. Mutlaka denemizi tavsiye ediyorum. Sonbaharın velinimeti olan incir son derece faydalı bir meyve olarak akıllarımızda yer edinmiştir.
İçinde bulunan potasyum minarelinden kaynaklı kan basıncını düşürüyor ve yüksek tansiyonu olanların tansiyonunun düşmesine destek oluyor. Doğal bir şeker kaynağı ve aynı zamanda lif kaynağı olduğu için tokluk hissini uzun süre korumaya yardımcı oluyor.
Zengin bir polifenol kaynağı olduğu için uzmanlar Kanserle mücadelede destek verici bir gıda olarak öneriyor. Ve kemik sağlığını destekleyen en temel mineral olan kalsiyumun iyi bir kaynağı. Mide sorunu yaşayanlar için de iyi bakterileri besleyen ve sindirim sağlığını destekleyen prebiyotikler içeriyor bu açıdan kabızlığa da son derece etkili bir çözüm olarak sunuluyor.
Ve gelelim sürpriz velinimetimiz olan incirli tarifimize.
İncirli Cheesecake
Tabanı İçin: 3 pakete yakın Burçak üzümlü yada tahıllı bisküvi (En büyük kelepçeli kalıba uygun ölçü için. Daha küçük kalıpsa 1,5 yada 2 paket bisküvi yeterli olur.) 150-200 gr. margarin ya da tereyağı
Hazırlanışı: Bisküvileri rondodan geçirin ya da elinizle un ufak edin. Eritilmiş margarin ya da tereyağ ile karıştırıp hamurumsu bir kıvam elde edene kadar yoğurun. Kelepçeli kalıbı hafif yağlayıp heryerine eşit şekilde yayın ve 10 dakika kadar buzdolabında bekletin. Kolay şekil alması için spatula ile yayabilirsiniz ya da su bardağının tersi ile düzleyebilirsiniz eşit olması için.
Kreması İçin: 2 paket Quark Sade (Bir kutu yaklaşık, 140 gr.) veya alternatif olarak Labne de kullanabilirsiniz), 1 paket krema (200 m.), 1 su bardağı süzme yoğurt (normal yoğurtta kullanabilirsiniz), 3 adet yumurta, 4 yemek kaşığı un, 1,5 su bardağı şeker (ben hafif olsun diye 1 su bardağı kullanıyorum), 1 paket vanilya, 1 tane portakal ya da limon kabuğu rendesi ve 4-5 adet orta boy taze incir.
Hazırlanışı: Yumurta ve şekeri beyazlaşana kadar çırpın. Daha sonra quark sade (labne), krema, yoğurt ve unu ayrı bir kapta çırpın. Kıvam alınca yumurta ve şekerle birleştirin ve spatula ile karıştırıp güzelce kalıba dökün. İncirleri dörde bölüp, eşit şekilde heryerine yayarak; çok dibe olmamak şartıyla batırın. Daha sonra 180-190 derecede önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 45-50 dakika pişirin. Derece ve pişme süresi fırından fırına değişiyor. Bu nedenle kontrol ve insiyatif sizde :)
Şimdiden afiyet olsun.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere sağlıcakla kalın...
Ercan Erkocaaslan