Yeni bir alternatif turizm faaliyeti olan gastronomi müzelerini sizin için araştırdım ve kaleme aldım. Gastronominin parlayan yıldızı müzeler.


Gelişen teknoloji ve insanların alışkanlıklarının değişmesi sonucunda turizm sektöründe de değişimler oluşmaya başlamıştır. İnsanlar rutin turizm faaliyeti olan deniz, kum, güneş üçlüsünden sıkılıp alternatif turizm faaliyetlerine yönelmesi bu değişiklerin başındadır. Golf turizmi, botanik turizmi, kış turizmi, termal turizm gibi birçok alana ayrılan alternatif turizm faaliyetlerinden birisi de gastronomi turizmidir.


Turistler artık gittikleri yerlerin yerel mutfağına ilgi duymakta bununla ilgili araştırma çabasına girmektedir. Gastronomi ile ilgilenen turistler incelediğinde akademik araştırmalarda genel itibari ile 3 tipolojiye ayrıldığı görülmektedir. Bu turistlerden ilki sadece gastronomi ile ilgili faaliyetler için seyahat eden kişilerdir. İkinci tipolojideki turistler ise seyahat sırasında gastronomi ile ilgili faaliyetler denk geldiğinde bu tür faaliyetlere katılan kişilerdir. Son tipoloji turistler ise gastronomi ile ilgili hiçbir faaliyete katılmayan turistlerdir. Bizim için burada önemli olan ilk iki tipolojiye ait turist grubunu ülkemizdeki gastronomi faaliyetlere çekebilmektir. Ülkemizdeki gastronomik faaliyetlerden birisi de son yıllarda ön plana çıkmaya çalışan gastronomi müzeleridir.


Nedir bu gastronomi müzeleri?

Dünya mutfağının enleri arasında yer alan Türk mutfağı yıllardır gerekli değeri görememiş ve bu sebepten dolayı dünyaya kendini yeteri kadar tanıtamamıştır. Birçok ulusu bünyesinde bulunduran Anadolu yıllar içerisinde sürekli mutfak kültürünü geliştirmiştir. Fakat bu değer bir türlü ön plana çıkamamıştır. İşte gastronomi müzeleri burada devreye giriyor. Ülkemizin zengin mutfak kültürünü, yiyeceklerini, içeceklerini, tarımsal dokusunu ve bitki türlerini tanıtmayı amaçlıyor. Gaziantep’ten Hatay’a, Kahramanmaraş’tan Rize’ye, Muğla’dan Kars’a kadar birçok yerde bu müzeler yer almaktadır. Yapılan araştırmalar incelendiğinde şu anda faaliyette olan ve proje durumunda olan 27 gastronomi müzesi bulunmaktadır.


Birçok farklı kategoriye ayrılan gastronomi müzeleri mutfak kültürünü yansıtan müzeler, bitki müzesi, bal müzesi, çay müzesi, çikolata müzesi, zeytinyağı müzesi, şarap müzesi gibi alanlara ayrılmaktadır. Yerli ve yabancı turistleri ağırlamak için faaliyette olan gastronomi müzeleri mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden birisidir. Hatay’a gidince görülmesi gereken yerlerden olan tıbbı ve aromatik bitkiler müzesi hem bize ülkemizdeki endemik bitki türlerini sunarken hem de bu bitkilerin tadılmasını sağlıyor. Yine Fevzi Kutman tarafında uluşturulan şarap müzesi aile geleneğinden gelen şarap kültürünü ve yıllara ait olan şarap yapım aletlerini ziyaretçilere sunmaktadır. Kars ilinde ise Boğaztepe köyünde peynir ve peynircilik kültürünü bizlere yansıtan peynir müzesi yine bu müzeler arasında görülmesi gerek yerlerden birisidir.


“81 ilin binlerce çeşit yiyecek ve içeceği burada!” sloganıyla yola çıkan Türk Lezzet Müzesi, 2016 yılında faaliyete geçmiştir. Türk yemek kültürünü yansıtan restoranların yöresel kültür ile birleşmesi konseptli lokantaları bir araya getirerek oluşturulan müze Türk mutfağı kültürünü yansıtan önemli bir destinasyon pazarlama aracıdır. İstanbul Maslakta yer alan müzede alkollü içereceklerden, kebaplara, baharatlara, peynirlere kadar Türk mutfak kültürünü yansıtan birçok yiyecek ve içecek bulunmaktadır. Türk gastronomisini uluslararası çapta tanıtmayı hedefleyen müze Türkiye’nin farklı yörelerine ait 36 lokanta ve dükkândan oluşmaktadır.


Ülkemizdeki ilk mutfak müzesi Emine Göğüş Mutfak Müzesi

Ülkemizin önemli mutfak kültürü olan Gaziantep ilinde bulunan Emine Göğüş Mutfak Müzesi ülkemizde kurulan ilk mutfak müzesidir. Müzede Gaziantep ilinin geleneksel mutfak kültürü yansıtılmaktadır. Gaziantep mutfağında yemek yapımında kullanılan mutfak araç ve gereçleri sergilerde yer almaktadır. Yörenin mutfak kültürü değerli bir parçası olan yuvalama yemeğinin yapılışı, kış akşamlarının tandır başında bastık, sucuk, ceviz vb. yenilmesi ve yörenin içecek kültürünün tanıtımı amacı ile kahve mırra pişirimi ve içilmesi konuları, Gaziantep’in yerel giyimleri ile çeşitli mankenler tarafından canlanılmaktadır.


Gaziantep 2016 yılında Unesco Yaratıcı Şehirler Ağı’na “Gastronomi” alanında yer alarak mutfak kültürü anlamında ön planda olduğunu kanıtlamıştır. Gaziantep çeşit çeşit, yemeği, kebabı, tescilli baklavası ile dünya ’da şehir ismi ile akıllarda kalan tek mutfak olma başarısına erişebilmiştir. Müze aynı zamanda Türkiye’nin ilk Turizm ve Tanıtma Bakanlarından olan Ali İhsan Göğüş’ün doğduğu evdir. Gaziantep mutfak kültürünü tanıtmayı amaçlayan Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Gaziantep mutfağında kullanılan araç ve gereçlerin teşhir edildiği ve unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerin görseller halinde sergilendiği bir müzedir. Türkiye’de kurulmuş ilk mutfak müzesi olma özelliğine de sahiptir.


Tarihi Erzurum Evleri

Sürdürülebilir mutfak kültürü ve sürdürülebilir tarihi dokuyu koruma amacında olan gastronomi müzelerinin önemli bir değeri Erzurum ilinde yer alan Erzurum Evleridir. Tarihin önemli dokusuna tanıklık eden Erzurum evleri, tek bir çatı altında toplanarak restoran müze olarak hizmete girmiştir. 11 adet Erzurum evinin restoran olarak işletildiği müzede yerli ve yabancı birçok turist ağırlanmaktadır.


Bu müzeleri mutlaka ziyaret edin!

Benim nazikâne fikrimi soracak olursanız yaptığımı araştırma ve ziyaretlerim sonucunda bu müzeler arasında şunları mutlaka ziyaret edin;


1-Emine Göğüş Mutfak Müzesi (Gaziantep)

2-Erzurum Evleri

3-Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Müzesi (Hatay)

4-Kutman Şarap Müzesi (Balıkesir)

5-Adatepe Zeytinyağı Müzesi (Çanakkale)

6-Zavot Peynir Müzesi (Kars)

7-Pelit Çikolata Müzesi (İstanbul)

8-Şanlıurfa Hacıbanlarevi Mutfak Müzesi

9-Türk Lezzet Müzesi (İstanbul)

10-Edremit Evren Ertür Tarihi Zeytinyağı Aletleri Müzesi (Balıkesir)


Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın...


Zihni Bilir

Yorumlar (1)
Yorum Bırak