Antalya’da kahvaltı söz konusu olunca belirli popüler noktalar var. Daha çok deniz kenarı lokasyonlara mesken kurmuş bu işletmeler ise oldukça standart ve tekdüze bir hizmet anlayışını benimsemiş durumda. Gastronomi Turizmi açısından düşünüldüğünde seçici bir damak zevkine sahip olanların tercih etmeyeceği bu mekanlar, sosyal medya üzerinden ilerleyen bir anlayış oluşturmuşlar müşteri portföylerinde. Yani söz konusu Antalya ise İnstagram’da göreceğiniz deniz kenarı temalı bir check in postuna hitaben bu dükkanları ziyaret etmeden önce 2 defa düşünmelisiniz. Bu tahlilimi yapmaya başladığım 2017 senesinde zevk alarak hizmet almak istediğim bir kahvaltı noktası bulmakta oldukça zorlandığımı hatırlıyorum. Ki kahvaltı benim için günün en önemli öğünüdür. Yoğun geçen bir hafta sonunda sevdikleriniz ile beraber yapacağınız bol sohbetli , neşeli kahvaltılar gibisi var mı? Gönül ister ki hepimiz birer şef, birer kendi evimizin aşçısı olarak kendi mamüllerimizi kendi evimizde hazırlayalım; açık havada bunların tadına varalım. Fakat bu da günlük tempomuzda maalesef pek mümkün olmuyor. İşte tam da bu noktada evimizin sıcaklığını aratmayan, samimi, yenilikçi mekanlara ihtiyaç duyuluyor.
Şanslıyım ki gerçekten bu konuda oldukça kıt olan bir şehirde güzel bir mekan keşfettim. Kahvaltı denildiğinde Çakırlar başta olmak üzere birkaç farklı yerden söz ediliyor. Ulaşım sağlayabileceğiniz bir aracınız olmadan bu tarzdaki beldelere gitmek zor. Peki sizlere Lara’nın ortasında , şehir telaşesinin içinde ulaşımı kolay, adeta minik bir çiftliği andıran ve leziz kahvaltıya sahip bir mekan olduğunu söyleseydim? Ayşegül Hanımın Çiftliği’nden bahsediyorum.
Fener Mahallesi’nde yer alan bu işletme adından da anlaşılacağı üzere Ayşegül adında tatlı bir hanımefendi tarafından işletiliyor. Kendisinin yanı sıra ona yardımcı olan birkaç elemanı da var. Doğanın içinde hissedeceğiniz, minik bir su havuzunu, çimenlik alanı, köylerde yer alan türden hasır sedirleri ve tahta masaları barındıran “yer sofrası” konseptinin yanı sıra, oturularak da kahvaltı yapılabilen masaları ve geniş tahta oturma yerleri mevcut. Kişi sayısına göre ücretlendirilen kahvaltısında bir adet masanıza servis edilen ve kullanımı size bırakılan demlik, pişi tabağı, sıcacık bazlama tabağı, 2 çeşit zeytin, çemen, 2 çeşit reçel, bal, tereyağı, kaymak, biber kızartma, yaprak sarma, ceviz, roka ve maydanoz, chery domates,salatalık ve biber ek olarak kabukları soyulmuş dilimlenerek servis edilen söğüş, sahanda tereyağlı yumurta, 5 çeşit peynir (ezine, beyaz ,lor, top ,burgu) su ve Türk kahvesi mevcut. Bana göre en güzel özellikleri tüm ürünlerin tazecik ve sıcak olması. Salatalıklar başta olmak üzere tüm sebzeler adeta dalından yeni toplanmış gibi diri parlak, bunun yanında bütün sıcak kategorisindeki ürünler masaya yapıldıkları anda getiriliyor ve bence Ayşegül hanımı diğerlerinden ayıran şu ki: kahvaltısı sınırsız. Masadaki tüm ürünlerden bittikçe yenisini isteyebiliyorsunuz. Gevrek sıcak bazlamaya Trabzon Vakfıkebir den gelen tereyağını sürüp, bal ve kaymak ile yemek enfes bir deneyim. .
1 ay önceki son ziyaretimde fiyat 40 tl idi. Geçtiğimiz senelerde ise 35 idi. Bu kaliteye sadece 5 tl artış yaşandı ve ürünlerin devamlı olarak yenilendiği düşünüldüğünde fiyat&performans açısından mükemmel bir kahvaltıdan söz ediyoruz. Servisine ve en başta dediğim gibi kalitesine diyecek sözüm yok. Her Antalya’ya gittiğimde aklıma düşüyor muhakkak. Umarım deneyen herkes de benim kadar memnun kalır.
Bir sonraki inceleme yazımda görüşmek üzere sevgilerimle...
Leyla Günbay